Yunanistan’dan Türkiye’ye vize kolaylığı: ‘Sinsi bir eylem’
LEFKOŞA – Türkiye ile ilişkilerinde son dönemde olumlu bir ivme kazanan Yunanistan, Ege adalarını ziyaret etmek isteyen Türk vatandaşlarının seyahatlerini kolaylaştıracak bir adım atmaya hazırlanıyor. Ülke basınına yansıyan bilgilere göre, Ankara-Atina sınırındaki mültecilere ilişkin anlaşma çerçevesinde Türk pasaportlarına bazı Ege adaları için vize kolaylığı sağlanacak. Bu gelişme Atina’da olumsuz tepkilere neden oldu.
ADALAR ‘PİLOT BÖLGE’ SEÇİLDİ
Yunan basınına göre Ankara’nın eski bir talebi olan ve Türkiye-Yunanistan sınırına ilişkin müzakerelerin önemli bir bölümünü oluşturan bu talep, Türk vatandaşlarının yedi adaya kolaylıkla geçiş yapmasıyla ilgili. Söz konusu talebin hayata geçirilmesi halinde Türk vatandaşları bir yıl boyunca Rodos, Midilli, Sisam, Sakız, Kos, Kos, Leros ve Meis adalarını daha rahat ziyaret edebilecek. Bu adalara ulaşan Türk vatandaşları sınır noktalarından bir yıllık vize alabilecek.
‘Vize kolaylığı’ adı verilen söz konusu proje, Yunanistan Göç ve İltica Bakanı Dimitris Kairidis ile Komite Üyesi Ilva Johansson tarafından uzun uzadıya tartışıldı. Son gelen bilgilere göre, Türk vatandaşlarının Avrupa’nın geri kalanına seyahatini daha da kolaylaştırmak amacıyla Ege adaları pilot bölge olarak seçildi.
VİZE ÖZELLİĞİ DAHA BÜYÜK BİR ANLAŞMANIN PARÇASI
Kathimerini gazetesi, Atina ile Ankara arasında Türk vatandaşlarına hızlı vize verilmesi konusunda varılan anlaşmanın, iki ülkenin ‘göç sorununu’ çözmeye yardımcı olacak bir anlaşmaya varma çabalarının bir parçası olduğunu belirtti.
Yeni anlaşmaya ilişkin devam eden müzakerelerin, Başbakan Kiryakos Mitsotakis ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Selanik’te iki ülke arasındaki Yüksek İşbirliği Konseyi’nin toplanacağı 7 Aralık’ta sonuçlanması bekleniyor. Konseyin sonunda bir ortak deklarasyon yani ‘mutabakat zaptı’ yayımlanması hedefleniyor.
Yeni anlaşma, ‘ortak hedef’ olan mülteci geçişlerinin her iki taraftan kontrol edilmesi konusunda Atina ile Ankara arasında daha iyi bir anlayış sağlanması amacıyla İzmir’de bir Yunan Sahil Güvenlik görevlisinin ve Midilli’de bir Türk subayının daimi olarak görevlendirilmesini öngörüyor. Yunanistan ve Türkiye, bu irtibat görevlileri aracılığıyla Ege’de şüpheli faaliyet gösteren deniz taşıtlarını kontrol altında tutacak.
‘ULUSAL OLARAK TEHLİKELİ BİR EYLEM’
Atina ve Ankara’nın Ege bölgesindeki yeni ortak adımları Yunanistan’da da olumsuz yankılara neden oldu. “Newsbreak” haber sitesi, “Türkiye’nin tüm uygar insanlık tarafından kınandığı, hatta Kuzey Atlantik İttifakı’ndan atılmasının gündemde olduğu bir dönemde Miçotakis, benzeri görülmemiş bir eylemle Türklere kolaylık sağlamaya hazırlanıyor. sözde göç anlaşmasının bahanesi.”
Sitenin haberinde, “Yeni adım (vize kolaylığı), ‘Ukrayna’ya askeri yardım’ bahanesiyle Ege adalarının savunmasının zayıflatılmasıyla birleşen, ulusal çapta tehlikeli bir eylemdir! Örtü altında yapılan sinsi bir eylemdir. Adalardan çekilen silah sistemlerinin yerine yenilerinin getirileceğine dair yalan ve sözde güvence.” yorum yaptı.
HAMAS TÜRKİYE’YE SUÇLANDI
Eski Cumhurbaşkanı Prokopis Pavlopoulos, son gelişmelere ilişkin değerlendirmesinde, 24 gündür devam eden İsrail-Filistin çatışmalarına dikkat çekerek, “Türkiye sadece Hamas’ı desteklemekle kalmıyor, aynı zamanda örgütün İsrail’e yönelik son terör saldırısına da doğrudan müdahale ediyor” dedi. bölge.” Pavlopoulos, Miçotakis hükümetinin Türkiye özelinde atacağı adımlarda dikkatli olmasını istedi.
Eski Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis de Türk-Yunan ilişkilerinde ‘yanılsamalara ve hatalara izin verilmeyeceğini’ ve hataların affedilemeyeceğini ifade etti.
‘NATO VE AB’NİN YÖNETİMİNDE ZORUNLU BİR ANLAŞMA’
Yunanistan Komünist Partisi (KKE) de iki başkent arasındaki gelişmeleri daha geniş bir perspektifle ve olumsuz bir şekilde ele aldı. Partinin medya organlarında Türkiye-Yunanistan ilişkilerine ilişkin son değerlendirmelerde, Atina ve Ankara’nın NATO ve AB’nin yönlendirmesiyle ‘zorla’ anlaşmalara yöneldiği mesajı verildi.
Rizospastis ve 902.gr gibi medya kuruluşları, Yunanistan ve Türkiye halklarından Ege ve Doğu Akdeniz’de ‘yeni emperyalist planlara izin verilmemesini’ talep etti.